Buraya gelen sadece denize girmiyor; aynı zamanda tarih kokan sokaklarda dolaşıyor, yöresel lezzetlerin tadına bakıyor, doğanın içinde nefes alıyor. İşte bu yüzden Alanya, bir kez gelenin tekrar gelmek istediği ender yerlerden biri.
Benim tavsiyem; yolunuz düşerse Alanya’da bir gününüzü mutlaka kale ziyaretiyle taçlandırın. Akşamüstü teleferikle çıkıp güneşin batışını izleyin. Ertesi gün Dimçayı’na gidip buz gibi suda ayaklarınızı serinletin. Ardından Alanya limanında yürüyüş yapın ve balık restoranlarında sofraya oturun.
Kısacası, Alanya’yı görmekle kalmayın, yaşayın. Çünkü bu şehir, yalnızca gözünüze değil, ruhunuza da dokunuyor. Ve inanın, bir kez deneyimlediğinizde siz de “iyi ki gelmişim” diyeceksiniz. Sağlıcakla kalın...