Doktorunuz aksini söylemedikçe iyotlu tuz tüketin

Uzman görüşler, Dünya Sağlık Örgütünün günlük kişi başı tuz tüketiminin 5 gramın altında olması tavsiyesine karşın Türkiye'deki tüketim oranının hala 10 gram olduğuna dikkati çektiler. Detaylar haberimizde...

Doktorunuz aksini söylemedikçe iyotlu tuz tüketin

Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla Doç. Dr. Mazhar Müslüm Tuna, tuzun hayat için gerekli en önemli minerallerden biri olduğunu ve besinlerde doğal olarak bulunduğunun altını çizdi.

Kan basıncını düzenlenmesi ve vücut sıvı dengesini ayarlanmasının yanı sıra kas ile sinir fonksiyonlarında da önemli işlevleri olan tuzu, sağlıklı bir insanın günlük 5 gramın altında (1 çay kaşığı) tüketmesinin tavsiye edildiğinin altını çizen Tuna, sodyum dengesini sağlamak için de günlük 500 miligram sodyum (tatlı kaşığının 4'te 1'i kadar tuz) alımının kafi geleceğini söyledi.

Tuna, Sağlık Bakanlığının yürüttüğü çalışmalar neticesinde ülkenin 2008'de günlük 18 gram olan tuz tüketiminin bugün 10 grama kadar düşürüldüğünü belirterek, "Ancak bu miktar Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği miktarın hala çok üzerindedir. Özellikle endüstrileşmiş ülkelerde günlük tuz tüketiminin yüzde 15'i yemek pişerken eklenen tuzdan, yüzde 5'i sofrada eklenen tuzdan, kalan yüzde 80'i ise işlenmiş gıdaların içeriğindeki tuzdan alınır. Yani kişi yemeğe hiç tuz eklemese bile yüksek oranda tuz alabilmektedir." Açıklamasında bulundu.

Ekmeğin 100 gramında ortalama 1,5 gram tuz bulunduğunu aktaran Tuna, "Ülkemizde günlük ekmek tüketiminin kişi başı 400-500 gram olduğu bilinmektedir. Ekmeğin 100 gramındaki tuz miktarı göz önüne alındığında tek başına önemli bir kaynak olduğu görülmektedir." diye konuştu.

KORONER KALP HASTALIKLARININ YÜZDE 49'U YÜKSEK TANSİYON KAYNAKLI

Tuna, aşırı tuz tüketilmesine sebep olan bazı alışkanlıkları, "tuz içerikleri kontrol edilmeden fazla yenilen hazır gıdalar, fastfood, tuzlu-soslu kuruyemiş, hazır turşu ve cips ile yemeklerde bol sos ya da parmesan peyniri tüketmek, tuzlu hazırlanmış salça kullanmak, günde 1 ekmek yemek, tuz içeriği yüksek zeytin-peyniri suda bekletmeden tüketmek" olarak maddelendirdi.

Aşırı tuz tüketimi ile hipertansiyon ilişkisinin dikkate alınmasının önemle üstünde durulmasının altını çizen Tuna, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, inmelerin yüzde 62'sinin ve koroner kalp hastalıklarının yüzde 49'unun yüksek tansiyondan olduğunu belirtti.

Tuna, özellikle hipertansiyon, böbrek ve kalp damar sistemiyle bağlantılı hastalığı bulunan bireylerin günlük tuz tüketimlerini sınırlandırmalarının önem taşıdığının belirterek, "Bir araştırmada, günlük 6 gram tuzla kısıtlanmış bir diyet modelinin inme riskini yüzde 24, koroner kalp hastalığı riskini ise yüzde 18 azaltabileceği gözlemlenmiş. Bu sayede her yıl inme ile koroner kalp hastalığına bağlı gelişen 2,5 milyon can kaybının engellenebileceği hesaplanmış." açıklamasını yaptı.

Aşırı düzeydeki tuz tüketiminin, idrarla kalsiyum atımını artırıp kemiklerde kalsiyum kaybına yol açarak osteoporoz (kemik erimesi) ve kemik kırılma riskini artırdığına değinen Tuna, ayrıca, vücutta su tutulumuna yol açarak göz altları, eller ve ayaklarda ödeme sebep olabileceğini belirtti.

Doç. Dr. Mazhar Müslüm Tuna, son zamanlarda kaya ve himalaya gibi iyotsuz tuzların özendirilmesinin önemli sağlık sorunlarınada neden olabileceğinin altını çizdi.

Sofra tuzlarının iyotlanmasının 1998'den sonra zorunlu hale getirilmesiyle Türkiye'nin "ağır iyot eksikliği olan bölge" olmaktan çıkarak "hafif-orta iyot eksikliği olan bölge"ye dönüştüğünü aktaran Tuna, doğal gıdalardan ve sudan yeterli miktarda iyot alınamadığı için sofra tuzlarının iyotlanmasının önemli bir kazanım olduğunu ifade etti.

İyotun sinir sistemi gelişiminde kritik bir madde olduğuna dikkati çeken Tuna, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Özellikle hamilelerin bebeklerinin sağlıklı gelişimi için iyotlu tuz kullanması hayati önem taşıyor. Önlenebilir zeka geriliğinin en temel nedeni, iyot yetersizliğidir. Aşırı miktarda tuz tüketmedikçe iyot fazlalığı beklenmemektedir. Bu nedenle, tiroid bezi fazla çalışanlar dışında iyotsuz tuz tüketimi önerilmemektedir. Himalaya tuzu, bünyesinde çeşitli mineraller ve metaller barındırır ancak bunlar çok düşük miktardadır. Ayrıca, faydalı minerallerin yanı sıra civa, kurşun gibi ağır metaller de içermektedir. Öte yandan, kaya ve himalaya tuzları sodyum içeriği bakımından sofra tuzuna yakın miktarda sodyum içermektedir. Yani, sodyumun fazla alımının tüm zararları benzer oranda beklenmektedir. Bu sebeple, doktorunuz aksini söylemedikçe iyotlu tuz tüketin ve belirlenen üst limitleri aşmayın." dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER