Beyni erken yaşlandıran kritik belirtiler

TUİK verilerine göre; ülkemizde 65 yaş üzeri birey sayısı 10 milyon civarında ve 2040 yılında bu rakamın 16 milyonun üzerine çıkması bekleniyor.

Beyni erken yaşlandıran kritik belirtiler

İleri yaşlara ulaşmayı başaran bir bireyin beyni diğer organları kadar sağlıklı kalabilecek mi? Bir bireyin böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri ve kalbi sağlıklı kalırken, beyni bu organlara oranla daha hızlı yaşlanabilir mi?

KOVID-19 ENFEKSİYONU

Imperial College London'da yapılan bir araştırmada; Kovid-19'un bilişsel (kognitif) etkileri incelendi. Araştırmada; bu hastaların bir bölümünde Kovid-19 enfeksiyon bulguları düzeldikten aylar sonra dahi devam edebilen dikkat, bellek ve odaklanma bozukluğu tarzında bir çeşit 'zihin bulanıklığı' tanımlandı. Yapılan IQ testlerinde ise hastaların kovid-19 enfeksiyonu öncesine oranla yüzde 10'a varan kayıp yaşadığı gösterildi. Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin, ‘Bu tablo da Covid-19 geçiren hastaların bazılarının beyinlerinin en az 10 yıl yaşlandığı anlamına geliyor ve pandemi önlemlerine sıkı sıkı bağlı kalmanın önemini bir kez daha ortaya koyuyor.’ diyor.

BEYİN DAMAR HASTALIKLARI

Kolesterol yüksekliği, kalp ritim ve kapak bozuklukları, yüksek kan basıncı (hipertansiyon) ve diyabetin neden olduğu beyin-damar hastalıkları, beyni yoran önemli hastalıklar arasında yer alıyor. İyi kontrol edilemeyen şeker ve kan basıncı düzeyleri, kalp ritmini etkileyen durumlar ve damar sertliğine (ateroskleroz) neden olabilen kolesterol yükseklikleri, beynin kanlanmasını bozarak yavaş veya ani gelişen beyin hasarına yol açabiliyor. ‘Ani gelişen olaylar genellikle semptomatiktir, yani belirti verir. Ancak tanı konularak tedavi edilebilse de çoğu hastada beyin dokusunda ciddi kalıcı hasar oluşuyor." uyarısında bulunan Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin, şöyle devam ediyor. "Özellikle kontrol altında olmayan diyabet ve hipertansiyon gibi durumların neden olduğu küçük damar hastalıkları ise eğer beynin kritik alanlarını, örneğin bellekle ilgili alanları etkilemediyse çoğunlukla sessiz ve sinsi seyrediyor. Küçük damarların etkilenmesi sonucunda görülen milimetrik hasarlar yıllar içerisinde birleşerek geniş bir alanın etkilenmesine neden olabiliyor ve bir çeşit bunama veya parkinsonizm bulguları ortaya çıkarabiliyor.’

UYKU BOZUKLUKLARI

Uyku, beynin dinlendiği, çöplerini boşalttığı ve gücünü tazelediği bir süreç. Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin uyku sırasında salgılanan hormonların beyin ve ruh sağlığı için büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, ‘Ayrıca gün içerisinde beyinde üretilen anormal yapıdaki proteinler uyku sırasında beyinden temizleniyor. Uyku düzensizliği bu anormal proteinlerin birikerek Alzheimer hastalığına yol açan patolojik sürece katkıda bulunmasına yol açıyor. Bu nedenle uyku bozuklukları sadece beyni yoran değil aynı zamanda doğrudan Alzheimer hastalığıyla ilişkili olabilen ciddi klinik durumlardır.' şeklinde açıklamalarda bulundu.

BESLENME BOZUKLUKLARI

Çoğunlukla beslenme eksikliği ile ilişkili olan, ancak mide ve bağırsak hastalıkları sonucunda emilimin bozulması nedeniyle de görülebilen B1, B6, B12 ve D vitamini, folik asit gibi vitaminlerin veya demir gibi önemli yapıların eksikliği sinir hücrelerinin fonksiyonunu bozuyor ve bu eksiklik uzun sürerse, beyinde kalıcı hasara yol açabiliyor. Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin çok basit tarama testleriyle tanı konulabilen bu durumların en hızlı ve kolay şekilde düzeltilebilen sorunlar arasında yer aldığını vurgulayarak, ‘Ayrıca son yıllarda özellikle genetiği değiştirilmiş buğday ve benzeri tahıllarda normalden çok daha yüksek miktarda bulunan bir protein olan gluten ağırlıklı beslenmenin beyinde kronik bir yangı, yani enflamasyon yaratarak baş ağrısı, depresyon, motivasyon bozuklukları, hatta Alzheimer ve Parkinson hastalıkları gibi nörodejeneratif süreçleri tetikleyebileceği gösterilmiştir.’ uyarılarında bulundu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER