Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Reşit Mıstık gerçekleştirdiği açıklamada, "Çevremiz ve vücudumuz büyük bir mikroorganizma florası ile çevrilidir. Bunlarla temas kaçınılmazdır. Bu temas daha çok eller aracılığı ile olur. Çevremizdeki her yere ve her şeye dokunan ve dokunulduktan sonra farkında olmadan veya istemeyerek yüzümüze-gözümüze ve yemek aracılığı ile indirekt olarak ağız ile temas eden bu uzuvlarımız birçok hastalık etkenini de taşır'' diyerek el hijyeninin önemini vurguladı.
EL HİJYENİ NASIL SAĞLANIR?
Ellerin en fazla en fazla mikroorganizma barındıran uzuvlar olduğunu ifade eden uzman, ''Sağlık için el hijyenini çok önemlidir. Ellerin su, sabun veya antiseptik içeren sabun veya sadece antiseptik solüsyonlarla usulüne uygun olarak yıkanması veya ovalanması el hijyeni olarak ifade edilir. Yerine göre el hijyen tipleri vardır. Birincisi sosyal el yıkama, bu yıkama ile ellerin 10-15 saniye süre ile el hijyenine tabi olması olarak ifade edilir. Ev ve sosyal alanlarda yapılmalıdır. İkincisi hijyenik el yıkama, antimikrobiyal sabunlarla veya kendiliğinden kuruyan alkol bazlı antiseptikler kullanılarak uygulanır. Temas süresi en az 30 saniye olmalıdır. Hasta bakımında ve hastanelerde uygulanır. Cerrahi el yıkama, cerrahların girişim öncesi özel olarak fırçanın da kullanıldığı uzun süreli bir yıkamadır" diyerek önemli bilgiler verdi.
HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR
Eller ile taşınan mikroorganizmaların hastalıklara yol açtığını söyleyen Mıstık, ''Ellerle taşınan ve sindirim sistemine yerleşip hastalık yapan tifo, dizanteri gibi birçok faktörün yanında solunum sekresyonlarından (aksırma, öksürme ile çevrede bulunabilen) ele bulaşan virüslerin (nezle, grip gibi daha birçoğu ) ellerin yüze-ağıza-buruna-göze götürülmesiyle bulaşabilirler'' dedi.
Nezle virüsünün yüzde 50 oranında eller ile bulaştığını açıklayan Mıstık, ''Ellerin taşıdığı hastalık yapan mikroorganizmaları uzaklaştırmak için gereken hallerde ellerin yıkanması ve el hijyeni uygulaması şarttır" diye belirtti.
El yıkama işleminin gerektiği gibi yapılmadığını sözlerine ekleyen Mıstık, ''El yıkamanın gerektirdiği hallerde el yıkama uyumu kadınlarda yüzde 52, erkeklerde yüzde 48 iken, çocuklarda yüzde 20'lere kadar düşebilmekte ve genç erişkinlerde ise bu oran yüzde 30'larda bulunmuştur'' dedi.
